Anayasa Mahkemesinin sendikamız lehine verdiği kararını ve Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hoplar hakkında açtığımız tazminat davasının lehimize sonuçlanmasını kamuoyuyla paylaşmak üzere 16 Haziran 2022 tarihinde Eğitim Sen’de basın toplantısı yapıldı.
Değerli basın emekçileri;
Eğitim Sen olarak yıllardır verdiğimiz emek ve demokrasi mücadelesinde çok fazla hukuksuzluklarla karşılaştık. Yöneticilerimiz, üyelerimiz verdiği bu mücadelenin bedeli olarak birçok kez gözaltına alındı, tutuklandı, sürgün edildi, açığa alındı ve ihraç edildiler. Ama bugün hala ilk günkü gibi kararlılıkla ve heyecanla emek ve demokrasi mücadelesini sürdürüyoruz. İktidarın her türden baskısına karşı eğitim emekçilerinin haklarını savunmakta kararlıyız. Eğitimin bilimsel bir içeriğe bürünmesi için mücadelede kararlıyız. Çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim haklarını savunmak için mücadelede kararlıyız. Bu mücadelede bedeller ödemeye de kararlıyız. Bugün halkın çok büyük bir bölümü yoksullukla, açlıkla karşı karşıya durumda. İktidar uyguladığı ekonomik politikalarla zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapma uğraşı içerisinde bu sermayeden yana politikalara karşı da mücadelede kararlıyız.
Değerli arkadaşlar,
Bugün burada sendikamızın verdiği demokratik mücadele süreçlerinde yaşanan basın açıklamasının yasaklanması ve basın açıklaması nedeniyle geçmiş dönem şube başkanımıza verilen idari ceza nedeniyle Anayasa Mahkemesinin verdiği çok önemli bir kararı ve Şu anda Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü olan Yakup Hoplar’ın yine geçmiş dönem şube başkanımıza hakaret ve küfür etmesi nedeniyle tazminat ödemeye mahkum edilmesi ile ilgili iki kararı paylaşacağız.
Birincisi Cumhuriyet Gazetesine yapılan operasyon, baskı nedeniyle Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından yapılmak istenen basın açıklaması 4 Kasım 2016 tarihinde Antalya valiliği tarafından yasaklanmış ve Attalosta oturarak gazete okumak isteyen aralarında o dönem şube başkanımız Kadir Öztürk’ün de bulunduğu bir grup gözaltına alınmıştı. Bu süreç sonucunda Kadir Öztürk’e idari ceza verildi. Alt mahkemelerin cezayı onaması üzerine karar sendikamız tarafından Anayasa Mahkemesine taşındı. Anayasa Mahkemesi bu konuyla ilgili emsal teşkil edecek önemli bir karar verdi.
Kısaca kararda valiliğin demokratik eylemleri, etkinlikleri yasaklamasının hukuka aykırı olduğu, net olarak belirtilmekte ve hak ve özgürlüklere vurgu yapılmaktadır. Bu yönüyle kentimizde de zaman zaman demokratik haklarımızı kullanmada engellerle karşılaşıyoruz. Açık bir şekilde bu engellemelerin hukuksuz olduğu, Anayasada belirtilen hak ve özgürlüklere aykırı olduğu tespit edilmiş oldu. Bu yönüyle bu kararın önemini bir kez daha vurguluyoruz.
İkinci olarak ise geçmiş dönem Şube başkanımız Kadir Öztürk o dönem Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürü olan Yakup Hopları Eğitim Sen Şube Başkanı olarak makamında ziyaret etmiş ve bazı sorunları gündeme getirmişti. Yakup Hoplar gelen heyetin yanında Kadir Öztürk’e hakaret ve küfür etmişti. Sendikamızın açtığı dava sonucunda şu anda Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü olan Yakup Hoplar önce hapis cezasına çarptırılmış ve mahkeme bu cezayı ertelemiş, sonraki aşamada ise küfür nedeniyle Yakup Hopları 5000 TL tazminat ödemeye mahkum etmiştir.
Yakup Hoplar bu mahkeme kararlarına rağmen adeta ödüllendirilmiş ve Aksu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmıştır.
Bir sendikanın başkanına küfür ve hakaret eden, bu durum mahkeme tarafından tespit edilen bir kişi hala İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde tutuluyorsa, daha büyük ilçelere atanıyorsa çocuklarımızı, gençlerimizi bu zaralı yönelimlerden nasıl koruyacağız. Nasıl sağlıklı eğitim vereceğiz.
Eğitim Sen olarak bütün bu olumsuzluklarla mücadele edeceğiz. Elbette bu gidişat ilelebet sürmeyecek. Bilimsel bir eğitim sisteminin liyakatli yöneticiler eliyle yaşam bulacağı dönem için mücadelemizi sürdüreceğiz. Okulda eğitimin sorunlarıyla ilgilenmek yerine uyuyan, tacizi örtmeye çalışan, eğitim emekçilerine mobbing uygulayan liyakatsiz idareciler elbette eğitim süreçlerinden ivedilikle arındırılmalıdır.
Şurası bilinmelidir ki bu tür idarecilerin korunması eğitimi daha da kaosa sürüklemektedir. Kişilerin kariyeri korunarak öğrencilerimizin geleceği heba ediliyor. Eğitim Sen olarak bu yaklaşımlarla demokratik ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.